Fenerbahçe’ye örgütsel yapılanma diyenlere
Bugüne kadar sizin karşınıza bir “öğütlü yapı” çıkmadığı için siz bir örgütün ne olduğunu bilmezsiniz. Bilirsiniz belki ama KARŞINIZDA olduğunda bilmezsiniz.
2011′den beri sizin de yakından bildiğiniz bir örgüt ile savaşan Fenerbahçe camiası olarak size anlatalım karşı taraftakinin örgüt olup olmadığını nasıl anlayacağınızı.
Örgütün elemanları BİP, Whatsapp ve Bylock gibi uygulamlardan gelen algıları kopyala yapıştır yaparak sosyal medya’da bir ağızdan yayar.
Eski Emniyet müdürü, devlet adamlarını takım posterlerine koyup deplasmanlara götürüp güç gösterisi yapar.
Her kuruma sızıp adamlarını yerleştirler. Bu adamlar yeri gelir atanacak hakemleri sızdırır, yeri gelir en büyük rakibe transfer yaptırmaz ve en önemlisi UEFA ve FİFA’ya sahte belge ve FAX çekerler. Hedef rakipten 1 adım önde olmaktır.
İşler istediği gibi gitmediğinde ağır tehditlerde bulunup “bu şekilde giderse bu ligi bitirtmeyiz” gibi devleti dahi tehdit ederler. Bunun karşılığında Hakemler “ofsaytımsı” gibi uydurma kararlar ve rakibin maçlarını katletme gibi faaliyetler ile korkudan adalet çizgisinden çıkarlar.
Eziklik psikolojisi ile rakibinin şampiyonluklarını bir karar ile yok sayar ve bunu 2. Maddedeki güç ile uygulamaya sokarlar.
Rakibin otobüsü kurşunlandığında otobüsün içinden resim paylaşıp tişört bastırır ve bunu satışa sunarlar.
Rakibi onu masaya davet edip “Gel herşeyi herkesin gözünün önünde tartışalım ” dediğinde o işe girmezler. Çünkü rakibi ile başa baş kalmaya çekinirler.
Fenerbahçe’de ne zaman bunları gözlemlerseniz o zaman bir “örgüt yapılanması” diyebilirsiniz
Biz genelde 40-50 bin kişi toplandığımız zaman “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye inletiriz ortalığı. Oradan “Mustafa Kemal’in örgütü bunlar” diye bir fikir oluştuysa kafanızda saygı duyarız. Üstelik bundan gurur duyarız.