Evimizde 3 gol yiyerek kaybettiğimiz Galatasaray derbisini sizler için değerlendirdik.
Teslimiyet
İlk golü yedikten sonra takım çok sarsılmış olsa da tamamen teslim olmamıştı aslında. Golü yedikten hemen sonra Jayden ile girdiğimiz karşı karşıya pozisyonu değerlendirebilsek, takım tekrardan toparlanabilirdi. Nitekim olmadı ve Osimhen - Mertens iş birliği ile Galatasaray 2-0 öne geçti. Beceriksizliğin de eklenmesi ile takımın her oyuncusu tamamen teslim olmuş şekilde, maçı bitirmeye hayret ettiler. Zaten 3. gol de işin son noktası olarak karanlık geceyi bizim için daha da karanlık bir gece olmasını sağladı.
Hayal Kırıklığı
Bir cumartesi akşamı, tarihin sözde en iyi kadrosu, dünyanın en iyi teknik adamlarından biri başında, evinde, 50 bin taraftarının önünde, mükemmel bir kareografi eşliğinde sahaya çıkan bir takım, çok güvenilen lider Tadic, kadife bilek Syzmanski, orta sahada takımın bel kemiği Fred, Djiku, Dzeko, Maxim…
Şu tabloya bakınca, transfeleri istediği gibi yapamamış, sürekli kara para haberleri çıkan, yönetimsel olarak karışık olan, hocası Okan Buruk’un koltuğu sallantıda, üzerinde baskı olan hocaya, yönetime, oyunculara sahip Galatasaray’a karşı evinde galibiyet değil bakın, farklı galibiyet beklersiniz di mi? Biz de öyle…
10 senedir Ziraat Türkiye Kupası dışında tek bir teneke alamayan bir kulüp ve onun her çağrısına giden, Fener olan, Mesut olan, forma rekoru kıran, tribünleri dolduran, her çağrıya koşa koşa giden vefakar taraftara hesap vereceksiniz desek de, Acun Ilıcalı’nın yaptığı açıklamalardan sonra hiç kimsenin hesap vermeyeceğini adımız gibi biliyoruz.
Fenerbahçe’miz günden güne eriyor belki ama unutmayın, Fenerbahçe Yıkılmaz. Koç hanedanlığı da elbet biter. Tarihin en kötüsü olarak, simsiyah şekilde, Fenerbahçe’nin en karanlık dönemi olarak anılarak…
