Son zamanlarda gündemde olan ve TFF’nin bulduğu komik çözümler ile gündemde kalmaya devam eden aynı zamanda ligimizin kanayan yarası olan “Marka Değeri” konusunu bir de biz ele almak istedik. Sizlerde bu gönderi altına fikirlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
SÜPER LİG MARKA DEĞERİ
Öncelikle süper lige ait sade ve güncel bir logo, bir kaç alternatifi olan turnuvalar ve süper lig için ayrı ayrı futbol topları, düzgün yönetilen sosyal medya hesapları (İnstagram, Tiktok, Twitter, Kwai, vb.),
- İşini iyi yapan ve tarafsız bir yayıncı kuruluş, bu yayıncı kuruluş. Marka değerini arttıracak maç önü, maç anı ve maç sonrası, taraftar, oyuncular, yöneticiler ve teknik ekip ile röportaj anları.
- BAĞIMSIZ ve özellikle de TARAFSIZ bir Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu Başkanları ve onların kuracağı, TARAFSIZ ve BAĞIMSIZ yönetim kadroları.
- Mevcut hakem kadrolarının tamamına düdük astırılıp, yerlerine gelecek olan hakemlerden spor, sağlık ve kural bilgisi mülakatlarında başarı beklenmeli. Başarılı olan adaylar yaz döneminde 2 aylık seminer ile eğitime alınıp, eğitimde sonundaki başarı sırasına göre klasman atamları yapılmalı.
- Türkiye Kupası eski gruplu formata dönerek maç sayıları arttırılmalı. Son 16 turundan itibaren iki aşamalı maçlar ile turlar devam etmeli ve takımlara turnuva geliri yaratılmalı. Güncel televizyon kanallarında değil, takımlara gelir sağlayabilir bir şekilde yayın ihalesine açılıp, sponsor desteği ile şampiyon olan takımın süper lig şampiyonu olan takıma yakın bir gelir elde edebileceği bir sistem kurulmalı.
- Alt lig kategorilerine özel Türkiye Kupası formatında turnuvalar düzenlenmeli. Böylece süper amatör küme ve amatör kümeler de oynayan, potansiyeli yüksek futbolcuları keşfetmek daha kolay olurken, amatör küme ve süper amatör kümedeki takımlarımız için de gelir kaynağı oluşturulur.
- Turnuva sayısı arttırılıp, takımların daha rekabetçi bir ortamda daha çok maç yapmaları sağlanmalı. Buna örnek olarak İngiltere’de yapılan FA Cup, Caraboa Cup ya da İspanya’da yapılan Kral Kupası, İspanya Kupalarını örnek verebiliriz. Süper Ligde de Cumhuriyet Kupası adı altında üçüncü bir turnuva düzenlenip, üst klasman takımlarının bir biri ile daha çok maç yapması sağlanabilir. Bu da hem yayın geliri, hem ürün geliri hemde tribün geliri olarak kulüplere daha fazla gelir elde ettirebilir.